Pelin GEZERYEL Marka ve Patent Vekili
– Bilirkişi – Öğretim Görevlisi
Gezeryel Fikri Haklar ve Danışmanlık
Günümüzde bir ekol hale haline gelen markalaşmak, beraberinde hem zorlukları hem de güzellikleri bir arada taşımaktadır. Her marka kendisinden beklenilen ve istenilen başarıyı elde edemezken, marka sahipleri işletmeler, başarısızlığı beraberinde getiren sebepleri de gözardı etmektedirler. Eskilerde tanınmanın şimdiki ifadesiyle markalaşmanın, önemi çok bilinmezken, 20. Yüzyılda marka, markalaşmak, global olmak küçük, orta, büyük tüm işletmelerin öncelik listesinde ilk sırada yerini almayı başarmıştır. Marka, bir işletmenin parmak izi gibidir. Dünya üzerinde yaşayan her insanın nasıl parmak izi eşsiz ve tek ise, marka da işletmelerin kendine özgü hallerini ifade eden eşsiz parmak izleri gibidir. Hak sahibi tarafından sahiplenilen, özgün, kaliteyi beraberinde taşıyan marka kalıcı olmayı da başarmaktadır. Kalite ve beraberinde getirdiği kalıcılık markayı tüketici nezdinde güvenilir ve tercih edilebilir konuma taşımaktadır. Globalleşen bazı markalara bir göz attığımızda, ortak noktanın kaliteden ödün vermeyen, güvenilirliği önemli bir değer kabul eden ve sonuç olarak da kalıcı olabilmeyi başaranlar olduklarını görmekteyiz. Dünyaca tanınmış markalar arasında yer alan Coca-Cola, Nike, Adidas, Google, Sony, Apple her biri uluslararası alanda tescilli bir marka olmanın yanısıra, tescilli bir marka olmanın tüm sorumluluklarını yerine getirerek, kendi sektörlerinde kaliteden ödün vermeden, tüketici nezdinde güvenilirlik elde etmiş ve kalıcı hale gelmişlerdir. Ülkemizde de, bu özellikleri taşıyan tescilli markalar bulunmaktadır. Arçelik, Vestel, Çilek, Kelebek, THY, Vakko, Tofaş, Eyüb Sabri Tuncer, Sana, Selpak, Gripin bu markalara en iyi örneklerden bazılarıdır. Örnekleri verilen tescilli tüm markaların geçmişine baktığımızda, yıllar içerisinde, kendilerini geliştirerek, kaliteyi ve güveni ilke edindiklerini ve kalıcılıklarını yeni kuşaklara aktardıklarını görmekteyiz. Markalaşmada ilk adım, öncelikle özgün bir 
markanın seçilmesiyle başlamaktadır. Markanın, işletmelerin kıymetli bir varlığı ve kimliği olduğu düşünüldüğünde, tescilli bir markaya sahip olmanın da bu kıymeti kat ve kat artıracağı unutulmamalıdır. Pazarda yer alınan sektör her ne olursa olsun, tescil ile koruma altına alınan markanın kimliğini taşığı ürün veya hizmeti en iyi şekilde sunması, kaliteden ödün vermemesi beraberinde güven ve kalıcılığı da getirecektir. Markalaşmanın önemini bilen ve ülkemizi global pazarda güven ve kalitesiyle temsil edecek tescilli markaların her geçen gün artmakta olduğunu ve sektör pazarlarına yön verdiklerini görmeye devam edeceğiz.
