Ana sayfa Genel TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe: “Gelin ‘Dijital/Sayısal Türkiye‘ için Güçlerimizi Birleștirelim”

TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe: “Gelin ‘Dijital/Sayısal Türkiye‘ için Güçlerimizi Birleștirelim”

1110
0
PAYLAŞ

Türkiye Bilişim Derneği Genel Başkanı

Rahmi AKTEPE

“Gelin ‘Dijital/Sayısal Türkiye‘ için Güçlerimizi Birleştirelim”

“Türkiye Bilişim Derneği adında bulunan “Türkiye” ismine yakışır bir geçmişe sahiptir. Gelecekte de siyasal, toplumsal ve teknoloji alanındaki rollerinin gereğini yerine getirirken Türkiye ismini taşımanın sorumluluğunu hep hissedecektir.”

Hayatımın büyük bir bölümü devlet memuriyetiyle geçti. Devlet Demir Yolları, Maliye ve Gümrük Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı olmak üzere bilgi işlemin çeşitli alanlarında çalıştıktan sonra bundan 4-5 yıl önce de emekli oldum. Hayatımdaki esas ağırlıklı faaliyet alanım sivil toplum örgütü çalışmalarıdır. Bunlar içerisinde tabiki çok önemli yeri olan Türkiye Bilişim Derneği.

1971 yılında kurulan TBD’ye daha öğrencilik yıllarımda ilgi duymaya başlamıştım. 72’de girdiğim üniversitenin son sınıfına geldiğimde TBD’ye aday üye oldum. İlk üyelik için müracaatımdaki heyecanımı hala içimde duyuyorum. Zaman içinde TBD’de önceleri yönetim kurulu üyesi 1997 yılında ise başkan oldum. 2005 yılına kadar sürdürdüğüm başkanlık süreci sonrası TOSYÖV’de hem genel sekreterlik hem de başkanlık yaptım. Bir yıl önce yapılan seçimlerde TBD Genel Merkez Başkanlığına tekrar seçildim.

TÜRKİYE’DE BİLGİSAYAR KELİMESİ AYDIN KÖKSAL TARAFINDAN TBD ÇATISI ALTINDA BULUNDU…

1971 yılında bir avuç insanın bir araya gelerek Aydın Köksal başkanlığında kurduğu TBD; aslında bir çok ilklere imzasını da attı ve atmaya devam ediyor. 30 bin adet bilişimle ilgili kelime türetildi ve hem halk tarafından hem de akademik camia tarafından kullanıldı. İlk bilgisayar kelimesinin Aydın Köksal tarafından bulunması gurur verici. Geçen 47 yılda Bilişim kültürünün geniş kitlelere yaygınlaşması konusunda önemli çalışmalar yapmıştır.

Bu çalışmalar nelerdir?

Bilişim dergisi Türkiye’de çıkarılan ilk Bilişim alanındaki dergi olma özelliğini taşımakta. Özellikle kamuda bilgisayarlaşma, Bilişim teknolojilerinin yaygınlaşması konusunda çalışmalar yapmış, üniversite – kamu – özel sektörün temsilinin sağlandığı Bilişim yüksek konseyi oluşturulmuştur.

34.sünü Aralık ayında gerçekleştirdiğimiz “Bilişim Kurultayları” düzenlenmeye başlamıştır. Bu kurultaylarda toplumun büyük kesimini sinerjisi altına almayı başardık. İlk fuar, TBD kurultayının arkasından yapılmıştır.

Dikey örgütlenmeyi de beraberimizde destekledik. Bu anlamda internet derneği, açık kodlama derneği, Bilişim muhabirleri derneği, Tübisad, Bilişim vakfı gibi sivil toplum kuruluşlarının kurulmasında öncülük ettik sonrasında da destek olduk. Interpro’nun kurulmasını sağladık.

KADIN, ÇOCUK VE GENÇLER ÖNCELİKLERİMİZ ARASINDA…

Kadın ve çocuk konusunda belirli bir pozitif ayrımcılık yaptık. 50 bin kadının aktif internet kullanması konusunda eğitimler verdik. Bununla ilgili Ankara şubemiz “Bilişimci Kadın Girişimci” projesini gerçekleştirdi. Projeyi diğer illerimizdeki şubelerimize de yaymayı hedeflemekteyiz.

TBD Genç vasıtasıyla çocuklara ulaşılmaya çalışılmış ve onlara eğitimler verilmiştir.

TÜRKİYE KELİMESİNİ HAKEDEN BİR DERNEĞİZ…

Çıkmış olduğumuz bu yolda 1994 yılında kamu yararına dernek statüsünü Bakanlar Kurulu kararıyla hak kazandık. Çalışmalarımızın tamamını kamu yararına yapmaktayız.

Son zamanlarda KOBİ’lerle ilgili çalışmalarla da gündemdesiniz, okuyucularımıza bu konuda neler söylemek istersiniz?

Bugün geldiğimiz noktada TBD; üniversite, özel sektör ve kamunun yanı sıra artık KOBİ’lerle de ilgilenme gereği duymuş ve KOBİ’lerin değişim ve dönüşümünün ekonomiler açısından şart olduğunu ama bu değişim ve dönüşümü tek başına yapmanın imkansız olduğunu bilmekteyiz. Üniversite, ticaret ve sanayi odaları, finans kuruluşlarıyla birlikte bu dönüşümün yapılacağının bilincindeyiz. Geçen sene Ankara’da gerçekleştirdiğimiz KOBİ zirvesini bu sene Ankara, İstanbul ve İzmir’de gerçekleştireceğiz. İleride bunu tüm Türkiye’ye yaymayı hedefl emekteyiz. Burada temel olan ticaret ve sanayi odalarıyla işbirliğini öne çıkartmak. Ayrıca bu sene İstanbul’da TİM’de işin içinde olacak.

“Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım, 2016 Aralık ayında gerçekleştirdiğimiz TBD 33. Ulusal Bilişim Kurultayı’nın açılış konuşmasında 2017 yılını “Bilişimde Gelişim” yılı olarak ilan etmiştir. Bilişimde gelişim, bilişimle gelişimi de yanında getirecektir.”

TBD, bilişimle ilgili çıkan bir çok kanunda rol almış, bu başarıyı neye bağlıyorsunuz?

Biz etkinlik odaklı değil çözüm odaklı projeler yapmayı önemsiyoruz. Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları bir etki alanı oluşturmakta ve hükümetle işbirliği yaparak sorunlara çözüm bulmakta. Geçmişte e-Türkiye dönüşüm projesi, Teknopark yasası, kişisel veriler kanunu, bilgi güvenliği yasası çalışmalarında yer aldık. 6.çerçeve programında yine birçok konuda söz sahibi olduk. Türkiye’de proje kültürü oluşturulmasında emeğimiz çok fazladır.

DONANIM YANINDA YAZILIM HEDİYE VERİLİR ALGISINI ZOR KIRDIK…

Türkiye’de kamuda farkındalık yaratmak zor oldu. İnsanlarda donanım yanında yazılım hediye verilir algısını zor kırdık. Kamuda siber güvenlik anlayışının tüm kamu kurumlarında yaygınlaşması, farkındalığın yaratılması adına Bilgi Teknolojileri Kurumunda etkinlikler yapmaktayız. Önemli bir ekosistemin yaratılması konusunda iyi bir farkındalık çalışması yaptık. Önümüzdeki günlerde de bu konu önceliğimiz olacak.

Türkiye bilişimin neresinde?

Türkiye bilişim teknolojilerini yaygın kullanıyor. Bizim şikayetimiz teknoloji üretememek. Potansiyelimizin harekete geçirilmesi gerekli. Kamuda teşvik paketlerinin, teknolojinin üretilmesi konusunda teşviklerin sağlanması, yüksek katma değerli ürünler üretileceğini biliyoruz.

Türkiye, bugün hedefleri olan büyük ve güçlü bir ülkedir. Yarın da ülkemizin bu büyük ve güçlü konumunu koruyabilmesi, hatta daha gelişmiş konuma gelebilmesi için öncelikli alanlarımızı belirlemeli ve yol haritasını ona göre çizmeliyiz. Ülke olarak dünya liderliğine oynayan bir vizyon ile bu vizyonu hayata geçirebilmek için çağın gerektirdiği niteliklerle donatılmış nitelikli insan gücü yaratılmalı ve bilim ve teknolojiyi katma değer oluşturacak şekilde üretime dönüştürmeliyiz.

 

 

 

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here